| 
DEVRİM ASKERİNİN YANITI
 
 1. 
 Çizmeleri su alan general , 
 de bana: Kimden gelir 
 bu buyruklar? Laf aramızda: 
 Bugün öğle yemeği yedin mi? 
 
 Kafanda planlar var mı? 
 Miden boş sadece? 
 Bir bayrağım var, dersin, 
 ama ordun hani nerde? 
 
 Tek pantolonlu devlet adamı, 
 bir ütü tahtası ister misin? 
 Bakanların nerde toplanırlar? 
 Yoksa köprü altında mı? 
 
 Papaz oğlanı alır, 
 as alır papazı. 
 Adın tarihe geçer ama 
 kimliğin nerde hani? 
 
 Dört ediyorsa iki kere iki, 
 tamam, güç sende olacak, 
 (ayaklar baş olacak) ama: 
 Bu gece bir yatağın var mı yatacak? 
 
 2. 
 Eğer ben, su almayan çizmeler giymek istiyorsam bir gün, 
 çünkü parmaklarımı bile örtmüyor şu ayağımdakiler, 
 kovmalıyım bana çizme vermeyenleri,
 ve tüm deri piyasasını düzenlemeliyim.
 
 Pantolonum dökülüyor.
 Kıçıma bir pantolon gerek 
 kışı geçirebilmem için zar zor. 
 Onun için, pantolonların nerde olduğunu bilmeliyim 
ilk peşin, 
 ve tüm tekstil sanayiini düzenlemeliyim 
 
 Eğer istiyorsam has ekmek yemek, 
 önce kırmalıyım tahıl borsasını
 ve gidip görüşmeliyim çiftçiyle ben kendim 
 ve traktörler göndermeliyim tarlalara, 
 ve ekini geniş çapta üretmeliyim.
 
 İstemiyorsam ben mi hor görenlerin
 savaşlarında askerlik yapmak, 
 onların laflarına gülüp geçmeliyim 
 ve kendi bayrağımı açmalıyım, 
 ve savaşımı ilan etmeliyim onlara
  
 Bertolt Brecht
                |